Şamanizm inancına göre kainat Gök
(yukarı dünya), Yeryüzü (orta dünya), Yeraltı (aşağı dünya) olmak üzere üç
formadan oluşmaktadır. Gökte Altaylarca ‘ Bay Ülgen’, Yakutlarca ‘Ürün Aar
Toyan’ diye adlandırılan iyilik tanrısı ve ona bağlı iyi ruhlar (aru tös)
yaşamaktadır. Yeryüzünde ise insanlar, yeraltında ise kötülük tanrısı Erlik Han
ve ona bağlı kötü ruhlar (kara neme/tös) bulunur. Ülgen evrenin yaratıcısı olan
ruhtur ancak Göktanrı’dan farklıdır. İlkbahar, yaz ve sonbahar aylarında Ülgen
için beyaz bir kısrak kurban etme adeti vardır. Ülgen’in yedi oğlu, dokuz kızı
ve bir takım yardımcı ruhlarının bulunduğuna ve göğün her bir katına
oğullarından birini yerleştirdiğine inanılır. Kötülük Tanrı’sı Erlik han’ın ise
yedi veya dokuz oğlu yada kızı vardır. Bunlar yer altı ve yerüstündeki bütün
kötü ruhları kontrol eder ve yeraltına giden inen şamanı yönlendirmeye
çalışırlar. Erlik’e at kurban edilmez, çocuklarına ise ancak hastalıklı veya
sakat hayvanlar kurban edilebilmektedir.
Şamanizm, şaman adı verilen din
adamları etrafında şekillenmiş bir dindir. Şaman kelimesinin kökenine bakıldığına
göre muhtelif fıkır ayrılıkları vardır. Bazı
araştırmacılara göre aslı Mançuca yada Moğolca, bazı araştırmacılara göre
ise Sansikritce’dır. Şaman kelimesi Mançucada “Saman” kelimesinden gelmekte
olup sıçramak dövünmek anlamlarına
gelmektedir. Moğolcada oynamak, Sansikritce’de ise dilenci-rahip Budist derviş
anlamına gelmektedir. Bazı araştırmacılara göre ise de şaman kelimesinin
budizmden geldiğini savunmaktadır.
Eski Türklerde Şamanist din
adamalarına Kam ismi verilmektedir. Eski Türkçede Kam kelimesi “kahin, tabip,
filozof, alim” anlamlarına gelmektedir. Bazı eski metinlerinde “sihirbaz,
rahip” gibi anlamlarda da kullanılmıştır.
Şamanların vazifelerine değinecek olursak; Şamanın
en büyük gücü ruhlarla iletişime geçebilmesidir. Böyle bir şaman hakiki şaman
vasfını kazanmıştır. Şamanların vazifelerini sıralayacak olursak;
a)
Bir sene boyunca meskende dolaştığına inanılan ölü ruhunu öteki dünyaya
gönderir,
b)
Ortada dolaşan ruhu sahibine devreder,
c)
Kabilenin dualarını ya on altı kat göklerde bulunan ruhlara ya da yer altı
dünyasında bulunun ölülerin kara hükümdarı erlik hana ulaştırır,
d)
Göğün en üst tabakasında bulunan ve en yüce tanrı olan Bay Ülgen için yapılan
kurban törenini yürütür,
e)
Çeşitli hastalıkları tedavi eder ve salgın hastalıkları durdurur,
f)
Halkı için tanrıdan bereket ve refah ister, av temin eder,
g)
Gelecekten haber, kayıp eşya ve canlıları bulur,
h)
Gerektirdiğinde yağmur ve kar yağdırarak veya tufanı durdurarak havayı etkiler;
zor durumlarda kötü ruhları kovarak yardım eder, doğan çocuğa ad verir,
kaderini belirtir,
ı)
Toplam üyeleri arasındaki anlaşmazlıkları çözer, hakanlık yapar,
j)
Mitler, efsaneler, masallar ve türkülerin bilicisi gibi, korunmasında ve diğer
nesillere aktarılmasında rol oynar ve aynı zamanda halkı eğlendirir,
k)
Mevsimsel ayinleri düzenler.
Şaman,
şamanizmin ortaya çıkışından beri toplum hayatında önemli roller oynamış;
mensup olduğu halkın en sıkıntılı günlerinde yanlarında bulunup manevi destek
vererek büyük vazifeler yapmıştır. O adeta toplumun yardımseveri konumundadır.
Gerek
Göğün gerekse Yeraltı’nın Tanrılarına ayin yapan şamanlar kendi aralarında iki
gruba ayrılar. Şamanizmin içerisinde böyle bir ayrım XVII.yy’dan sonra ortaya
çıktığı düşünülmektedir. İyiliklerin ve Göğün tanrısı olan Ülgen’e ayin
yapanlarına Ak Şaman adı verilirken Yeraltı’nın ve kötü ruhların tanrısı Erlik
Han’a ayin yapanlarına ise Kara Şaman adı verilmektedir.
A- Ak Şaman
Ak
Şamanlar göğün, iyiliklerin ve iyi ruhların tanrısı olan Ülgen’e yapılan
ayinleri yapan ve bu ayinlerde Ülgen’e kurban sunan kişidir. Ayrıca Ak
Şaman’lar; bahar bayramlarında, evlilik törenlerinde, hastadan kut’un henüz
alınmadığı durumlarda ve hastalığın iyileştirilmesinde rol oynarlar.
B-
Kara Şaman
Yeraltının,
kötülüklerin ve kötü ruhların tanrısı olan Erlik Han’a ayin yapan şamana
verilen isimdir. Aynı zamanda Kara Şamanlar; abaasırlara[1]
kurban sunar ve onların onurunu korumak için şamanlık yapar, gelecekten haber
verir, ruh çağırır, ruhların bulunduğu ülkeye giderler ve bu yolculuklar
hakkında bilgi verir.
Kadınlarda
şaman olabilmekte ancak sadece kara şaman olabilirler çünkü kadınların temiz
olmadıklarını düşünmektedirler. Kara şaman ile ak şamanı birbirinden ayıran en
belirgin fark ayin esnasında giydikleri elbisedir. Ak şamanlar beyaz bir elbise
giyerlerken, kara şamanlar ise siyah bir elbise giyerlerdi. Giydikleri elbiseden
başka farklı olan şeyleri ise, öldükten sonra yapılan ritüellerin
farklılığıdır. Kara şaman öldüğünde cesedi yakılarak külleri siyah bir torbaya
koyulur, ak şaman öldüğünde ise cesedi yakılarak külleri beyaz bir torbaya
koyularak muhafaza edilirdi.
Bütün
şamanlık görevini ifa edenlerin cesetleri ak şaman yada kara şaman gibi
yakılmazdı. Bazı Şamanist toplumlarda ölen şamanın cesedi ne yakılır nede
gömülürdü, balta ile büyükçe bir ağaç yarılarak ölen şamanın cesedi bu ağaç
kavuğuna koyularak üzeri tekrar ağaç ile kapatılırdı.
Şamanlar
ayin yapabilmek için önce kendilerine şaman elbisesi yaptırmaları gerekir.
Şaman için elbise kadar önemli bir diğer obje ise şaman davuludur. Zamanla bazı
Şamanist toplumlarda davul yerine kopuzda kullanılmıştır. Davul yada kopuz
kullanılmasındaki amaç bu enstrümanların çıkardıkları seslerin kötü ruhları
ürküttüğü düşünülmektedir.
Dünyanın
en eski dinlerinden biri olan Şamanizm genel olarak Orta Asya’da benimsenen bir
din olmuştur. Zamanla İslam’la özleşmiş, İslam’a aykırı olmayan kültler İslam’a
yerleşmiş ve hala günümüzde bile İslam’ın içinde kullanılmaktadır. Şu an bile, özellikle
Müslüman Türkler arasında süre gelen ağaçlara çaput bağlama, türbelere adak
adama adetleri eski Şamanizm inancı kökenlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder